Adres
Gaziosmanpasa Bulvari No: 1 35210 Alsancak, Izmir
Proje Detayı
Proje Ofisi: HAS Mimarlık Ltd.
Yıl: 2006
İşveren: Efes A.Ş.
Proje Ekibi: Ergün Mimarlık: Cavit Ergün
Paylaş
İzmir’in simgelerinden biri haline gelmiş olan eski Büyük Efes Oteli yapımından yaklaşık 40 yıl sonra yenilendi. İzmir Körfezi’ne bakan ve şehrin çok merkezi bir noktasında yer alan otelin ilk avan projesi 1950’li yıllarda Prof. Paul Bonatz tarafından hazırlanmıştı. Sonraki yıllarda proje, Mimar Fatin Uran tarafından yeniden düzenlenmiş ve yapı iki blok halinde tamamlanarak 1964 yılında işletmeye açılmıştı. Otele sonraki yıllarda bir yatak bloğu ile bir kongre merkezi eklenmiştir. Otelin sahibi T.C. Emekli Sandığı idi ve işletmesini de aynı kurum yapmaktaydı. Otelin yenilenmesi amacıyla yeni projelerin hazırlanması için Ocak 2003’te Has Mimarlık-Nbbj iş ortaklığı görevlendirildi. Bu ortaklar verimli bir çalışmayla projeleri 8 ay gibi bir sürede tamamladı; ancak bu arada, Hükümet, Emekli Sandığı’nın sahip olduğu bütün otellerin özelleştirme kapsamında satılmasına karar verdi. Otelin satılması bir hayli zaman aldı. 2006 yılı başında oteli satın alan yatırımcı grup, ‘’Tahincioğlu – MV - Nida’’ bir yandan daha önce Emekli Sandığı ile anlaşmış olan işletmeci Swissôtel ile işbirliği yapmaya ve HAS Mimarlık – Nbbj projelerini uygulamaya karar verdi. Ancak daha önce bir tatil oteli olarak ele alınmış tasarımın bu kez bir iş oteline dönüştürülmesi isteniyordu. Otele bitişik Kongre Merkezi otel tasarımının dışında tutularak başka bir mimarlık firmasına verildi. İzmir’in Efes’i Yeni mimari projeler hazırlanırken en çok Büyük Efes Oteli’nin İzmir için taşıdığı anlam ve önem üzerinde duruldu. İzmir’in çok önemli bir noktasında yer alan otel, şehrin çok benimsenmiş mimari simgelerden biri, belki de en önemlisiydi. Bu nedenle, mimarisiyle Uluslararası Üslup’un güzel örneklerinden birini de oluşturan mevcut otelin kütlelerine ve cephe karakterine müdahalede bulunulmaması daha başlangıçta ilke olarak benimsendi. Otelin özellikle cephelerinde yer alan dikaçılı ızgara sistemi tasarımın vazgeçilmez bir öğesi haline gelmiş ve tasarım süreci boyunca binanın birçok yerinde tekrarlanarak vurgulanmıştır. Atatürk Anıtı-Otel Girişi Ekseni HAS-nbbj’in daha ilk tasarım toplantılarında, otelin vaziyet planına kent ölçeğinde yaklaşıldığında, Cumhuriyet Meydanı’ndaki ünlü Atatürk Anıtı ile Efes Oteli’nin deniz tarafındaki ana bloğunun aynı eksen üzerinde olduğu saptandı. Bu bulgudan yola çıkılarak, daha önce ilk iki bloğun birleştiği köşede yer alan ana girişin, denize ve Cumhuriyet Anıtı’na bakan ana bloğun orta eksenine getirilmesi ilke olarak benimsendi. Ayrıca giriş holü, ön ve arka bahçeler arasında görsel bağlantı sağlayacak şekilde saydamlaştırıldı. Girişte asma kat kısmen yıkılarak, iki kat yüksekliğinde daha ferah bir mekân elde edilmeye çalışıldı. Otelin ana girişinde yapılan bu önemli değişiklik sayesinde, Cumhuriyet Meydanı ve merkezindeki Atatürk Anıtı’yla otelin ön ve iç bahçesi görsel yoldan bağlanmış oldu. Giriş Holü ve Lobi Otelin böylece düzenlenen yeni girişinde ana binanın cephesi boyunca, gelenleri yeni girişe yönlendiren belirleyici bir saçak tasarlandı. Saçak, otelin ana girişindeki iki kat boyunca yükselen giriş holü içinde de devam ettirildi. Bu şekilde, iç-dış bağlantısı ile giriş ekseninin ve saydamlık ilkesinin vurgulanması sağlandı. “Toprak Rengi” Duvar Önde Cumhuriyet Meydanı tarafından başlayıp, yapının içinden geçerek arka bahçeye uzanan, sürekliliği vurgulayacak bir duvar yeni tasarımın simgesi olarak benimsendi. İki kat yüksekliğindeki bu duvar otelin içe dönük özel yaşantısıyla dışa açık yaşantıyı (Kongre Merkezi, lokantalar vb.) birbirinden ayıracaktı. Duvarda kullanılan toprak rengi, geometrik hatlar ve doluluk-boşluklar, kompleksin özgün modernist geometrisine çağdaş bir yanıt oluşturdu. Duvarın dokusu, otelin çeşitli mekânlarına da yansıtıldı. Deniz ve Toprak Renklerinin Cepheye Yansıması Özel ve ortak alanların birbirinden ayrılması için karayı ve denizi simgeleyen toprak rengi ve turkuvaz kullanıldı. Ortak alanlara doğru giderken görülen bütün duvarlar toprak renginde, özel alanlara giderken görülen duvarlar ise turkuvaz olarak tasarlandı. Bu renkler balkon duvarlarında da hem “Uluslararası Üslup”un beyazlığına çağdaş bir yorum eklemek hem de yönlenmeyi vurgulamak amacıyla kullanılmış oldu. Yalınlık Otelin mimari karakteriyle bütünleşen, olabildiğince yalın mimarlık çözümleri arandı. Konukların oteldeki gereksinimleri ve dolaşımları bir senaryo halinde incelendi ve tasarım buna göre oluşturuldu. Bu amaçla, genel mekânlarda olduğu gibi odalarda da gereksiz ayrıntı ve aksesuarlardan kaçınıldı. Uygulama Yapım çalışmalarına 5 Haziran 2006 tarihinde başlandı ve işler olabildiğince kısa bir sürede tamamlanarak otel 1 Mayıs 2008 günü işletmeye açıldı. Yenilenen otelde, standart odalar, süitler ve kral dairesinden oluşan 406 birim oda bulunuyor. Bunlar, sigara içilen, sigara içilmeyen ve engelli odaları olarak sınıflandırıldı. İşletmeci kuruluşun da önermesiyle, otel odalarına, birleşme ya da bölünmeye yönelik esnek bir düzen getirildi. Bu şekilde, odalar küçük süitlere, küçük süitler büyük süitlere, büyük süitler kral dairesine dönüşebilecek şekilde tasarlandı. Komşu Kongre Merkezi ve Spa ile de desteklenecek otelde ayrıca, dört restoran, “business center”, özel yemek odaları, 21 dükkân, pastane ve dört bar düzenlendi.