• 01. Ticari-Yapılar
  • 02. Turizm ve Rekreasyon Yapıları
  • 03. Eğitim Yapıları
  • 04. Kültür Yapıları
  • 05. Geç Olmadan Eve Dön

VÇMD Mimarlık Buluşmaları, Başkalaşan Turizm Mekanları

Tarih: 7 Nisan 2013   -   Yer: İstanbul
VÇMD Mimarlık Buluşmaları, Başkalaşan Turizm Mekanları
6-7 Nisan 2013,


İstanbul VitrA ile Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin işbirliğiyle yürütülen VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi projesi kapsamında 6-7 Nisan 2013 tarihlerinde Mimarlık Buluşmaları: İstanbul, “Başkalaşan Turizm Mekanları” etkinliği düzenlenmiştir. Etkinlik, mimarlık alanında üretilen ve toplum tarafından tüketilen mekanları, yerinde görerek, tasarım ilkelerini tartışarak ve 'yer' ile olan ilişkisini sorgulayarak bir birikim oluşturmak hedefiyle araştırma gezileri ve bu araştırma gezilerinin de değerlendirildiği yuvarlak masa toplantıları olarak organize edilmiştir.
Turizmin etki alanlarını bulabilmek, zaman ve küreselleşme etkileriyle şekil değiştiren ihtiyaç ve beklentileri anlayabilmek, tasarımda etken faktörleri anlayabilmek amacıyla yuvarlak masa toplantısı kapsamında hem organizasyon katılımcıları, hem de davetli konuşmacılar (profesyonel ve akademisyen mimar ve iç mekan tasarımcıları) konu hakkındaki görüşlerini paylaştılar.

Geziden Notlar:
Saat 09:30'da katılımcılar ile buluşulmasının ve etkinlik programı hakkında bilgi verilmesinin ardından, tasarım eğitimi almayan bir tasarımcının iç mekan düzenlemesini tamamladığı, 1790 yılında yapılmış, Restorasyonunun Tusavul Mimarlık ve iç mekan düzenlemesinin ise Zeynep Fadıllıoğlu tarafından tamamlandığı, bugün Les Ottomans olarak bilinen butik otel Muhsinzade Mehmet Paşa Yalısı ile geziye başlanmıştır. Gezi rehberi Yrd. Doç. Dr. Özgür Özkan'ın tarihi yalının restorasyonu, kullanımı, yalının diğer benzer örneklerine kıyaslanarak kullanımına ilişkin verdiği bilgiler ışığında, otelin genel kullanım alanları, restoranı, ıslak hacimleri, lobisi ve iç mekanda kullanılan malzemeleri, mekansal öğeleri, renk ve doku seçimleri katılımcılar tarafından gezilmiştir.
Rotanın ikinci durağı olarak W Akaretler Hotel ziyaret edilmiştir. Yapının genel kullanım alanları, restoran, teras ve lobi alanının gezilmesinin ardından, otelin bir adet standart odası ziyaret edildi. Standart odanın mekansal kurgusu, iç mekan düzenlemesi, seçilen malzemeler ve kullanımdaki detaylar, tasarımdaki yalınlık özellikle etkinlik katılımcıları tarafından dikkate değer bulunmuştur. Bunun tam tersi olarak yapının giriş alanlarındaki tasarım yaklaşımlarının, otel odalarındaki çizgiden daha farklı olduğu, katılımcılar tarafından fark edildi. W Akaretler yapısının, Osmanlı döneminin ilk toplu konut denemesi olarak kurgulanmasının ardından bugünkü kullanıma dönüşümünde sorgulanan mekanın ''kentten kapalı olma'' olgusu da tartışılan konular arasındadır.
Etkinlik rotasının tarihi yarımadadaki ilk durak noktası Four Seasons Sultanahmet, tarihi bir hapishaneden otele dönüşümü esnasında mekanların ne derece farklılaştığının göründüğü bir örnek olmuştur. Gezide hedeflendiği üzere, bir dönüşüm mekanı olarak Sultanahmet Four Seasons's cezaevinin izlerinin adeta bir kültür objesine dönüştüğü, eski cezaevi hücrelerinin bugünün lüks konaklama alanları olarak pazarlandığı ancak mekanın tarihçesinin otel yönetimi tarafından çok da dillendirilmek istenmediği, bir anlamda yeniden giydirilmiş, temizlenmiş bir alana dönüştürüldüğü bir yapıyı katılımcılara sunmuştur.
Yeşil Ev, Sultanahmet bölgesinin ilk butik otel örneği ve bölgede lüks konaklama mekanı olgusundan farklı olarak yerel dokunukorunmasına yönelik girişimlerin de tetikleyicisi olarak seçilmiştir. Yeşil Ev'in ardından bölgede yer alan Soğukçeşme Sokak ve sokak üzerinde yer alan tarihi Sarnıç yapısı da katılımcılar tarafından ziyaret edilmiştir. Bu durakta hedeflenen, kentteki farklı ölçeklerdeki konaklama ve turizm yapılarının, rotaya dahil edilerek, mekansal dönüşümü ve tercihlerin farklı ölçeklerini gösterebilmek olmuştur.
Tarihi yarımadadan Beyoğlu bölgesine geçildiğinde, 1891 yılında yapılmış olan Büyük Londra Oteli ziyaret edilmiş, Pera bölgesindeki ve yapılışından bu yana önemli bir yenilemeden geçirilememiş olan bu otel yapısındaki eski odalardaki mekan çözümlerinin, iç mekan tasarımında tercih edilen stilin görülmesi sağlanmıştır.
Büyük Londra Otelinin hemen ardından ziyaret edilen Nuruziya Suits ise, son dönem turizm- konaklama yapıları arasında farklı tasarım konsepti ve işletme tarzı ile önemli bir durak noktası olmuştur. Katılımcılarımızın ilgisini, gerek DPİ Mimarlık tarafından tasarlanan mekanın genel alanları ve konaklama mekanları için, gerek ise işletmenin yönetim ve ticari anlamda alışılagelmiş otel yapılarından farklı duruşu ile çekmiştir.
Mimarlık Buluşmaları: İstanbul rotasının son durağı Sıraselviler'de bulunan ve 2006 yılında Elif Özdemir tarafından tasarlanan Lush Hotel olmuştur. Lush Hotel 44 farklı oda için 44 farklı iç mekan tasarımı ile tasarımından söz ettiren bir tasarım oteli olarak rotanın tamamlayıcısı olarak seçilmiştir. Son dönemde tasarımın bir pazarlama yöntemi olarak kullanılması, mekan ve işletim sistemlerinin, müşteri beklentilerinin günümüzde farklılaşmasına da örnek teşkil eden bu son iki örnek üzerinden katılımcılarımızın turizm olgusunun ve turizm yapılarının son dönemde tasarım aracılığı ile dönüşümünü göstermek amaçlanmıştır.
Yuvarlak Masa Toplantısından Notlar:
Yuvarlak Masa toplantısı davetli konuşmacılar, Celal Abdi Güzer, Oğuz Öztuzcu, Mahmut Anlar ve Funda Kerestecioğlu katılımı ile gerçekleştirilmiştir.
Yuvarlak Masa'nın öncelikli amacı; mekansal organizasyon, tasarım kurgusu, mevcut yapı pratikleri yanı sıra turizm sektöründeki güncel beklentiler ışığında mekan ve süreçteki dönüşümü de sorgulamaktır. Bu kapsamda tasarım, planlama seçimleri ve mimari kriterler bağlamındaki yaklaşım kararlarını ortaya koymak, davetli ve katılımcılar varlığı ile yüksek seviyede bir mimari sorgulama sürecini tetiklemek hedeflenmiştir.
Kuşkusuz, tasarımcının rolünün yatırımcıdan, işletmeciden, plancıdan, planın kendisinden ve tüm karar verici mekanizmalardan ayrışması düşünülemez. Bu noktadan hareket ile, turizm alanında tasarım, yaklaşım ve beklentiler, değişen tüketici ihtiyaçları ve küresel etkiler, turizm yapılarının dönüşen tasarımlarına doğrudan etki etmektedir. Bu bağlamda, 7 Nisan 2013 Pazar gününde tüm katılımcılar ve yuvarlak masa davetlileri ile birlikte turizm mekanları, kent ve turizm, turizm ve tüketim başlıklarında bir tartışma yapılması amaçlanmıştır. Turizm alanında tarihsel anlamda değişen süreç, yapılan etkinlik ve davetli katılımcılar hakkında moderatör tarafından verilen açıklama ve girişin ardından, davetli konuşmacı Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi kapsamında İstanbul Modern'de gerçekleşen ''Değişen Tatil Anlayışının Mekansal Yansımaları : Turizmde Alternatif Mimarlık Arayışları'' başlıklı panelin ardından genel bir değerlendirme yaparak, alternatif mimarlık arayışları, sürece etken hususlar, turizm planlaması konularında Buket Uzuner, Vural Öger ve Gökhan Avcıoğlu'nun düşüncelerini katılımcılar ile paylaşmıştır.
Bir tüketim nesnesi olarak “tatil” olgusunu, yapılar bağlamında masaya yatıran Celal Abdi Güzer, bugün turizm yapılarının ve tatil olgusunun bir özel etkinlik olarak kurgulandığının, mekan oluşumlarında da bu kapsamda tekil birer yapı olmaktan farklılaşarak “yok-mekan” bağlamındaki tema oteller, veya ortadan kalkan kent bağlamında yapay mekanların oluşumlarının, bugün sürdürülebilir mekan yaratmaktaki sorunu ortaya koyduğunun altını çizmiştir. Abdi Güzer’in konuşmasında “arz”, “talep”, “mimarlık”, “turizm” ve tema bağlamında “çekicilik” kavramları dikkat çeken unsurlar olmuştur.
Bu paylaşımın ardından VÇMD Mimarlık Buluşmaları'nın yuvarlak masası kapsamında, zaman içerisinde yaşanan mekansal değişimin, hangi etkenler ile tetiklendiğini, mimari ve iç mekan kurgularının neler veya kimler tarafından dönüştürülebildiği, bir mimari tasarımın, mekan tasarımının oluşumunda katalizörlerin turizm olgusuna mı, tamamen tasarımcının gücüne mi, turistik beklentilere ve tüketim kültürünün yeni taleplerine mi dayandığı konularında mimarlar ve iç mekan tasarımcılarının geri dönüşlerini alabilmek amacı ile Öztuzcu Mimarlık'tan Oğuz Öztuzcu ve Geomim'den Mahmut Anlar, yuvarlak masa katılımcıları ile profesyonel tecrübelerini paylaşmıştır. Öztuzcu, 1960’lardan günümüze turizmin arka planı olarak planlama bağlamında konuya yaklaşmış, yerel yönetim, hükümet ve tüm karar verici mekanizmalar arasındaki kopukluğun altını çizmiş, bu noktada mimarinin, tasarımcının, plancının veya yatırımcının ne tür yollar ile kendi pozisyonunu belirleyebildiğini tecrübelerine dayanarak ifade etmiştir.
Bu yaklaşımın ardından Mahmut Anlar, aynı mekanizmanın bir iç mekan tasarımında nasıl işlediğini ve yetkinin tasarımcıdan öte işletmeci/yatırımcı ekseni üzerinde de yoğunlaştığını, yine kendi deneyimlerinden ve W Akaretler örneği üzerinden ifade etmiştir. Anlar’ın konuşmasında “ticaret” ile “turizm ve eğlence” olgularının yakın teması sonucunda, tasarım alanında mimarın belirsizleşen varlığının altı çizilmiştir. Anlar ayrıca birbiri ardına eklemlenen yeni fonksiyonlar ile zenginleştirilmeye çalışılan “turizm ve eğlence” mekanlarının, her şeyi tüketmek üzerine kurulu bir duruma işaret ettiğini belirtmiştir.
Tasarımcıların turizm yapılarını şekillendirmekteki rollerinin tartışılmasında büyük etkenlerden biri olarak altı çizilen yatırımcı/işletmeci profiline dayanarak, katılımcılardan NuruZiya Suits işletmecisi Ecmel Ayral'ın görüşlerine işveren bağlamında yer verilmiştir. Ayral'ın fikirlerinde bir yatırımcı olarak, konsept kurulumu aşamasında tasarımcı ile olan ilişkisinin sorgulandığı, bu ilişkinin ne derece tasarımı ve yapı bütününü ortaya çıkardığı araştırılmıştır. Ecmel Ayral günümüzdeki post-fordist yaklaşımların oluşturduğu tüketim mekanlarının varlığından söz etmiş, bu tür mekanlardaki “esir müşteri” tanımını ortaya atmıştır. Bu noktadan hareket ile farklılaşma gereği hisseden yeni tür yatırımcı, tasarımcı ve kullanıcıların talepleri ile “otel” yapılarının da değişiminin kaçınılmaz olduğunu belirtmiştir. Yeni tür yapılanmada ve stratejide, insana ve mekana, kente ve kentin doğal dokusuna temasın önemi, Ayral’ın konuşmasında sıklıkla vurgulanmıştır. R. Rogers’ın Pritzker ödülü konuşmasından “iyi işveren olmadan, iyi mimar olmaz” sözüne alıntı yapan C. Abdi Güzer, bu noktada yatırımcının açık fikirli yaklaşımları ile mimari tasarımların da mekan hesaplarından daha öteye gidebileceğini ifade etmiştir. Turizmin yarattığı çevresel, kentsel etkilerin ve mekansal oluşumların değerlendirilmesi bağlamında ise Yrd. Doç. Dr. Funda Kerestecioğlu, süreçte yeni tür işletme ve yerel katkının turizm sektörüne dahil edilmesi çerçevesinde İstanbul'a dair örnekler bağlamında kentin turizm etkilerini ve yatırımlarını değerlendirmiştir. “Kentlerin ne olmak istediği” başlığı ile konuşmasını açan Kerestecioğlu, kentin içindeki insanların katılımı ile turizm olgusunda esnek bir katılımcı plan ve grişimci ruh bütünlüğünün sağlanması gerekliliğinin altını çizmiş, çok planlı bir politik yaklaşımdansa, esnek bir planın, ilke turizmine ve yeni mekan türlerinin artmasına katkı koyacağını belirtmiştir.
Yuvarlak masa etkinliği, konular çerçevesinde tüm davetli ve katılımcılar ile birlikte oluşturulan bir platform, bilgi ve görüşlerin toplandığı, ortaya konduğu bir beyin fırtınası olarak verimli bir tartışmayı ve mimari sorguyu da beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda “Yaratıcı turizm mümkün müdür?”, “Taklit mekanlardan öte çevreye duyarlı mekansal oluşumlar yapılabilir mi?”, “sürdürülebilir turizm” ve “Turizm yatırımlarında müşteri kimdir? Turist mi? İşveren mi?” soruları ortaya atılmıştır.